top of page

Evrene Ait Olmak

Merhaba canlarım. Çok önemli bir seneye adım attık ve insanlık tarihi açısından milat sayılacak zamanların içerisinden geçiyoruz. 2023, bundan yıllar yıllar sonra tarih kitaplarına geçecek olayların ev sahibi olacak. O yüzden astrolojik gösterilerin neyi işaret ettiği ve öğütlediği belki de her zamankinden daha önemli olacak bundan sonra.




Bu anlamda yılın ilk önemli gök olayı 7 Ocak sabahı 02:07’de gerçeklecek Yengeç Dolunay’ı. Dolunay anında Ay Yengeç burcunda ve Güneş tam karşısında Oğlak burcuna yerleşmiş. Güneş, retro Merkür’le kavuşumda. Retro Mars, Venüs’le üçgen açı yapıyor. Güneş ve Uranüs arasında da üçgen açı var. Gökyüzünde su ve toprak elementi hakim. Tüm bunlar bize ne anlatmak istiyor? İnceleyelim:


Yengeç rahim, aidiyet, göbek bağı, yuva enerjisidir. Astrolojik haritalarda soyumuzu, kökenimizi, atalarımızı, evimizi ve kendimizi ait hissettiğimiz, derin bağlar kurduğumuz insanları, yerleri temsil eden 4. Evin gerçek sahibidir. Dolunay’ın Yengeç burcunda oluşu öncelikle bize bu derin bağları ve bu bağlara karşı beslediğimiz duyguları derin bir sorgulama sürecinden geçeceğimizi ve bir sonuca varacağımızı fısıldıyor. Önümüzdeki 2 hafta oldukça duygusal geçecek. Fakat sorumluluk, dirayet, azim, iktidar ve sistem kurma enerjisi olan Oğlak (Güneş) bir yandan da bize "İyi ve verimli ilişkiler, düzenler kurabilirsin. Hatırla; asıl ait olduğun şey evrenin rahmi. Bu aidiyetin sorumluluğunu al ve tümün en yüksek hayrına hizmet etmeyen ve enerjini sömüren, seni verimsiz duygulara sürükleyen bağlarından kurtul, kendi iktidarını kur." diye öğüt veriyor.


Özetle makro açıdan evren daha özgürlükçü, adil, yenilikçi, insancıl bir dünya kurmamızı beklerken bizden mikro dünyamızda ilişkilerimizin bu enerjileri besleyip beslemediğini sorgulamamızı ve gerekli düzelteleri yapmamızı istiyor olacak aslında. Kendimize şunları sorabiliriz:


Özel hayatımız ve güvenlik sınırlarımız günümüze hizmet ediyor mu?

Bize güven vermeyen alışkanlıklarımız var mı?

Güvenlik adına bizi kısıtlayan tercihler yapmaya devam mı ediyoruz?

Zorlu şartlara rağmen hayatımızın sorumluluğunu elimizde tutmayı başarabiliyor muyuz?

İktidar kurma şeklimiz sağlıklı mı?

Ebeveynlerimizle ilişkilerimiz sosyal hayatımıza nasıl yansıyor?


Dolunay anı senaryosunda aktif rol alan Mars ve Merkür’ün retroda olması bize bu süreçte yaşanacakların karmik etkileri olacağını söylüyor. Retro Mars’ın Venüs’le üçgen açı yapması, sağlıksız giden ilişkilerin bitmesi gerektiği için kolaylıkla biteceğini söylüyor mesela. Aynı zamanda eğer ilişkilerimizde dürüst, adil olduysak, kalpte kalabildiysek karmik ödüllerimizi de alacağımız anlamına geliyor bu. Retro Merkür’ün de Güneş’le olan kavuşumu bugünümüze hizmet etmeyen ilişkilerimiz ve bağlarımız konusunda zihnimizin geçmişten sağlıklı dersler çıkararak doğru kararlar alabilecek güce sahip olduğunu gösteriyor.


Son olarak Güneş ve Uranüs'ün birlikteliği bize ne mesaj veriyor diye bakacak olursak, diyorlar ki; İlişkilerinde karşı tarafı kontrol etmek için manipülatif davranışlar sergiliyorsan, kıskançlıkların varsa, kişilerle ilişki değil göbek bağı kuruyorsan hiç ummadığın sürpriz kayıplar yaşayabilirsin bu süreçte. Çünkü aslında sevgi koşulsuzdur ve herkesin özgür alana ihtiyacı vardır. İlişkilerine bu pencereden bakıp herkese hak ettiği sağlıklı özgürlük alanını tanırsan, herkesin kendi özgünlüğüne saygı duyarsan sen de koşulsuz sevileceksin ve ilişkilerin boyut atlayacak, ödüllerini toplayacaksın. Duygusal dünyanda faydasız olan alışkanlıklarını fark et ve dönüştür!


Türkiye açısından bu Dolunay, seçimlere doğru gittiğimiz bu günlerde vatan, millet ve iktidar konularının her evde hararetle konuşulacağını ve artık daha gerçekçi kararlar almamızın vaktinin geldiğini fısıldıyor bizlere. Bu dönem Cumhurbaşkanı adaylarının isimlerini duymaya başlayabiliriz. Dilerim alınacak kararlar, alacağımız kararlar uyanmak istediğimiz yarınların tohumları olur.


Bu arada Yengeç göğüs, yumurtalıklar, rahim ve miğdeyle ilgilidir canlarım. Kontrollerimizi ihmal etmeyelim ve her şeyden önce kendi parıltımıza sahip çıkalım. Işık ve sevgiyle, sat nam.


bottom of page